Askerlik Nedeniyle İşten Ayrılma

blog-law-1

Askerlik nedeniyle işten ayrılma hususu 1475 sayılı İş Kanunun 14. maddesinde düzenlenmiştir Bu Kanun maddesine göre ‘‘Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısı ile … feshedilmesi’’ denilerek işçiye böyle bir hak tanınmıştır. Bu kanun maddesine göre askere gidecek olan işçi iş sözleşmesini fesih edebilir.

Askerlik nedeniyle işçi tarafından iş sözleşmesi sonu erdirildiği takdirde kıdem tazminatına hak kazanmak mümkün olacak mıdır?

Bu sorunun cevabı aynı kanun maddesinin devamında düzenlenmiştir. Buna göre ‘‘işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet aktinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır’’ diyerek kıdem tazminatına hak kazanacağını açık bir şekilde belirtmiştir. Kıdem tazminatı bakımından gerekli şartları taşıyorsa kıdem tazminatını işverenden talep edebilir.

Askerlik Nedeniyle İşten Ayrılan İşçi İşveren Tarafından Kıdem Tazminatı Verilmediği Takdirde Ne Yapabilir?

Askere giden işçi kıdem tazminatını alamadığı takdirde, 2018 tarihinde getirilmiş olan zorunlu arabuluculuk müessesine başvurabilir. Arabuluculuk süreci kapsamında herhangi bir sonuç alamadığı takdirde hakkını mahkeme kanalıyla arayabilir.

Askere Giden İşçi Döndüğünde Aynı İşinde Çalışabilir mi?

Askerlik görevini tamamlamış olan işçi 4773 sayılı İş Kanunu’nun 31. Maddesi uyarınca, askerliğini tamamladıktan sonra iki ay içerisinde işverene işe girmek istediğini beyan ettiği takdirde işveren, işçi askere gitmeden önceki çalışmış olduğu işe veya benzeri bir işe derhal iade ile yükümlüdür. İşyerinde boş yer yoksa ise de boşalacak ilk işe almak ile yükümlüdür.

İşveren tarafından aranan şartlar bulunmuş olmasına rağmen işçiyi işe başlatmadığı takdirde işçi üç aylık ücret tutarında tazminat talep edebilir.

Askerlik Nedeniyle İşten Ayrılmaya Dayanan Davalarda Görevli ve Yetkili Mahkeme

Askerlik nedeniyle işten ayrılan ve kıdem tazminatını almaya yönelik açılacak olan davada görevli mahkeme iş mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise işçinin işi gördüğü yer mahkemesi ve işverenin yerleşim yerindeki iş mahkemeleridir.

İlgili Yargıtay Kararları

Askerlik nedeniyle işten sözleşmesinin sona erdirilmesi, iş sözleşmesinin askıya alınması, askerlik dönüşü işe başvuru, kıdem tazminatı ve son olarak ihbar sürelerine uyulmasına gerek olmadığına dair tespit yapılmıştır.

‘‘4857 sayılı İş Kanununun 120. maddesi yollamasıyla yürürlükte olan 1475 sayılı yasanın 14. maddesinin 3. bendinde işçinin muvazzaf askerlik hizmeti sebebiyle iş sözleşmesini feshinde kıdem tazminatı talep hakkı doğar. Muvazzaf askerlik hizmeti, 20 yaşını doldurmuş olan her erkek Türk vatandaşının zorunlu biçimde yapması gerekin bir vatandaşlık ödevidir.
İşçinin muvazzaf askerlik ödevi dışında manevra veya herhangi bir nedenle-silah altına alınması hali ise İş Kanununun 31. maddesinde düzenlenmiş olup, bu durum, 1475 Sayılı Yasanın 14/3. bentte yer almadığından işçinin kıdem hakkı bulunmamaktadır, iki ay ya da en çok doksan gün süreyle işçinin iş sözleşmesi askıda olduğundan bu süre içinde bir fesihten söz edilemez. Ancak, muvazzaf askerlik ödevi dışında manevra veya bir başka nedenle silâhaltına alınma halinde süre bu iki ayı (veya işçinin çalıştığı her yıl için 2 gün eklendiğinde en çok doksan günü) geçerse, Kanunun 31. maddesi hükmü uyarınca işverence feshedilmiş sayılır. Söz konusu fesih, 25/11 bent uyarınca fesih sayılamayacağından, 1475 sayılı yasanın 14. maddesi hükümleri uyarınca bu halde de kıdem tazminatı ödenmelidir.
İşçinin muvazzaf askerlik sebebiyle kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için feshin gerçekten askerlik nedenine dayanması gerekir. Ayrıldıktan sonra bir başka işyerinde çalışan işçinin muvazzaf askerlik sebebiyle ayrıldığı düşünülemez. İşçinin muvazzaf askerlik celp döneminden makul bir süre önce ayrılması da mümkün görülmelidir.
İşçinin muvazzaf askerlik sebebiyle iş sözleşmesini feshinde ihbar öneli tanınmasına da gerek yoktur.
Muvazzaf askerlik dışındaki askerlik görevinin son bulması veya kanundan doğan ödevin bitiminden itibaren iki ay içinde yeniden işe alınmak için işverene müracaat edebilirler, işverence eski işi veya benzer işlerde, boş yer yoksa boşalacak ilk iste çalıştırılmak üzere işe alınırlar (m.31/son).
Askı süresi içinde bu ödevin bitmesi halinde ise, askı durumu son bulur ve işçinin iş görme borcu ve işveren ücret ödeme borcu devreye girer. O halde maddenin son fıkrasının, askı süresi içinde askerlik hizmetinin veya kanundan doğan ödevin son bulması halinde uygulama imkânı bulunmamaktadır… 4857 sayılı İş Kanunumun 31. maddesine göre işçiler, muvazzaf askerlik dışındaki askerlik görevinin son bulması veya kanundan doğan ödevin bitiminden itibaren iki ay içinde yeniden işe alınmak için işverene müracaat edebilirler, işverence eski işi veya benzer işlerde, boş yer yoksa boşalacak ilk iste çalıştırılmak üzere işe alınırlar.
İşçinin süresi içinde müracaatına rağmen eski işi veya benzer işi boş olduğu halde işe almayan veya boşalacak ilk işte işçiyi işe başlatmayan işveren için son fıkrada bir yaptırım öngörülmüştür. Bu da, işçinin üç aylık ücreti tutarında tazminattır…
’’ (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2009/12918 E. 2011/12793 K. sayılı ilamı)

Bu gönderiyi paylaş