Çocuğun Velayeti Kime Verilir?

blog-law-1

Evlilik birliğinin sürdüğü müddetçe anneyle baba velayeti bir arada kullanılmaktadır. Evlilik birliğinin boşanmayla sonlanması durumundaysa artık velayet anneyle babadan birisine verilir. Velayetle ilgili düzenleme yapılır iken; dikkate alınması gereken ana prensip, çocuğun “üstün yararı’’dır. Bu ifadeyle bahsedilen; çocuğun bedeni ve düşünsel gelişiminin gerçekleşmesine yönelik olarak en uygun atmosferin araştırılmasıdır. Söz konusu araştırmalar gerçekleştirilirken mahkemenin önemseyeceği bazı ölçütler vardır.

Çocuğun yaşı, velayetin kime verileceği hususunda en öne çıkan belirleyicidir. Sıfırla üç yaşındaki çocukların anne bakımla merhametine ihtiyaç duyduğu kesindir. Durum böyle olduğunda; annenin ahlaksal bakımdan uygun görülmeyen davranışları örneğin seks işçisi olması veya işlediği bir suçla ilgili hükümlü olması da çocuğun kendisine bırakılmasına engel olmayabilir.

Bu yaşlardaki çocukların velayetinin sadece sağlık bakımından bir risk teşkil etmesi mesela annenin kronik ve bulaşıcı bir rahatsızlığı olması gibi hallerde babaya verildiği anlaşılmaktadır. Daha ilerleyen yaşlardaysa adım adım çocuğun anneye olan ihtiyacını azalma konusunda ve öteki şartların uygun olması halinde velayet babaya da bırakılabilir.

Tarafların çocuğun bakımıyla ilgili olarak uygun niteliklere sahip olması veya olmaması belirleyicidir. Mesela; akıl sağlığının bulunmaması, alkol ya da madde bağımlılığı yahut bakım gerektiren bir hastalığa sahip bulunması vb. sebepler velayet isteyen tarafla ilgili olarak negatif niteliklerdir. Bunun için birisi söz konusu olduğu zaman, velayetle ilgili olarak takdir öteki taraf lehine kullanılacaktır.

Bunun haricindeki, tarafların mesleği, iktisadi durumları, içinde bulundukları çevre, adli geçmişleri, velayeti üstlenmek hususundaki isteklilikleri bu çerçevesinde ele alınmasında gerekli öteki hususlardandır. Tarafların çocuğun eğitim yaşamasına ne seviyede kaynak ayırabileceği bu çerçevede ele alınmalıdır.

Birden çok çocuk olması halinde, mahkeme boşanmanın ardından çocukların aynı tarafa verilmesini daha doğrudur. Boşanmanın ardından ayrı anne babalara verilmiş olan çocuklar “ailenin parçalandığı” duygusunu daha ço yaşayacağı için bu da çocuğun psikolojisini negatif etkileyecek bir haldir. Bunun yanı sıra farklı ebeveynler ile farklı koşullarda büyüyen çocukların birbirleri ile iletişimlerinin sınırlanmasıyla ve kardeşlerin birbirine karşı yabancılık yaşamasına da yol açmaktadır. Bunun için, kardeşlerin ayrılmaması ve velayetin aynı kişye verilmesi sık sık deneyimlediğimiz bir haldir.

Mahkeme uzmanla aracılığıyla çocuk ile görüşüp çocuğun hadiseleri kavrama şekliyle ruhsal durumunu, ebeveynle olan münasebetini ele alacaktır. Çocuk daha idrak yaşında bulunma da uzmanlarca bu çerçevede bir değerlendirme yapılacaktır ve özel olarak belirlenen görüşme teknikleri tercih edilecektir. Uzmanların dosyanın özelliklerine dayalı olarak ebeveynle, hatta 3. kişilerle de görüşmeler yapması lazımdır. Bu biçimde gerçekleştirilecek görüşmeler ile çocuğun zarar görmemesiyle gerçek iradesinin belirmesi sağlanmaktadır. Yani velayet belirlenir iken çocuğun görüşleri de önemlidir. Sadece velayet kamusal düzenle ilgili olduğu için, çocuğun üstün faydasından dolayı kimi zaman kendi görüşlerinin tersine karar verilmesi de mümkün olabilmektedir.

Bu gönderiyi paylaş