Fikri ve Sinai Mülkiyet Hakları
Düşünsel mülkiyet hakları “5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda (“FSEK”) bulunan yapıttan oluşan haklarla ve eserle ilişkili hakları ve “6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nda (“SMK”) tanzim edilen sınai mülkiyet haklarını içermektedir.
Kişinin ürettiği ürünler yalnızca fiziksel olarak ortaya koyduğu ürünlerden mütevellit değildir düşüncesi emeğiyle gayreti neticesinde ortaya çıkan ve yaratıcı niteliği bulunan fikir ürünlerini de içerisinde barındırır. Fiziksel görünümü bulunmayan söz konusu ürünleri muhafaza etmek üzere kanun koyucular yaratıcılarına, belirli süreler ile başka insanların işbu ürünleri kullanmasını engelleme hakları tanımıştır. İşte düşünsel emek ve gayret sonucunda yaratılan bir ürün üstündeki söz konusu hakka düşünsel mülkiyet hakkı denir.
Düşünsel mülkiyet hakları bunun dışında öteki haklar gibi alınabilmektedir ve satılabilmektedir, süreli veya süresiz biçimde kullanım hakkına haciz, rehin, miras yoluyla intikale konu edilebilir.
Düşünsel mülkiyet hakları “5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda (“FSEK”) bulunan yapıttan oluşan haklarla ve eserle ilişkili hakları ve “6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nda (“SMK”) tanzim edilen sınai mülkiyet haklarını içermektedir.
a) FSEK’te bilim, sanat, film ve yazın sahasına dahil olan ve fiziksel ortamda kaydedilerek yapıt sahibine has ifade tarzıyla somutlaştırılan fikir ürünleri üstündeki haklarla söz konusu ürünlerle ilişkili ve komşu haklar (yapımcı, televizyon-radyo, icra edici sanatçı hakları) korunur. Ayrıca datalar, derleme eserlerle bilgisayar programları da yapıt olarak kabul edilmektedir ve “Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu” çerçevesinde koruma görmektedir.
b) SMK’da korumaya sahip olan haklarsa “marka, tasarım, patent, faydalı model, coğrafi işaretler, bitki çeşitleri ve entegre devre topografyaları” üstündeki haklardandır.
Ek Olarak
Bununla beraber salt düşüncelerin kanuni korumadan faydalanabilmesi imkansızdır. Yapıt, vasfı bulunan fikir ürünleri üstündeki hakları tanzim eden ve koruyan yasanın adı FSEK olduğundan işbu yasanın adında “Fikir” sözcüğü de bulunduğundan düşünceleri de koruduğu biçimde toplum içinde yanlış bir algının bulunduğu bilinmektedir. Oysa bu yasa, bir düşünsel ürünün yapıt şeklinde korunabilmesine yönelik olarak öngörmüş olduğu öznel ve nesnel koşulları taşımak kaydı ile soyut fikirlerin somutlaştırılıp “kâğıt, dijital her türlü medya, kayıt cihazı/kamera, fotoğraf makinesi, tablo vb.” ortamlara belirli bir fiziksel ortama kaydedilen ifade biçimlerini korumaktadır.